Kredi Geri Ödemelerinde Mücbir Sebep

Bankadan çektiğiniz krediyi, eğer geri ödeyemeyecek duruma geldi iseniz bunun çarelerinin bulunması gerekmektedir. Öncelikle neyden dolayı sözleşmenizi yerine getirip borcunuzu ödeyemiyorsunuz? Bu önemli. Eğer;  savaş, afet, sel, büyük sosyal ve siyasal hadiseler vb. gibi sizin dışınızda gelişen olaylar yüzünden işsiz kalmış, ya da iş yeriniz elinizden gitmişse burada kanunlar sizin için bir çözüm yolu sunmuş olabilir. Bunun için T.C. Borçlar Kanununun ilgili hükümlerine ve gerektirdiklerine bakacağız.

Hukukta mücbir sebep ifade edildiğinde; kişilerin ya da tüzel kişilerin kendi çabalarıyla isteseler bile engel olamayacak durumlar akla gelmektedir. Mücbir sebebin varlığı, bireylerin ve tüzel kişilerin kendilerine yüklenen hukuki sorumlulukları ya da ödevleri yerine getirememelerine hukuki gerekçe oluşturur. Bunun doğal sonucu olarak hukuki süreler ve yaptırımlar bu süreçte askıda kalır.

Gerçekte bir kişinin kesinlikle etkisi dışında gelişen bir olaydan ötürü, maddi çıkmaza düşmesi ve bu nedenle borçlarını ödeyemeyecek duruma gelmesini rağmen; sözleşme taraftarı diğer kişi ya da kurumlarca bu mağdur kişiden zamanında borç tahsili beklentisi hiçbir şekilde adil ve hakkaniyetli olamayacaktır. Bu konuda kanunun vermiş olduğu mücbir sebep hakkının kullanılmasına müsaade edilmelidir.

Mücbir sebep, borçlu kişiye; borcundan tamamen kurtulma, borcun ertelenmesi, ya da çok ileri bir tarihe atılması sureti ile mücbir sebebin kalkması durumuna kadar süre verilemesi gibi avantajlar sağlayabilir. Bunun için kişi borçlu olduğu kuruma bir dilekçe ile başvurmalı ve durumu belgelerle izah etmelidir. Yapılan başvuruya rağmen, alacaklı kurum borcunda ısrar eder ve siz de mücbir sebep durumuna haiz olduğunuza kesin kanaat getirirseniz, o zaman bir avukata danışıp gerekli davaları açabilirsiniz. Çünkü dava açma, haklı olan birinin haklılığını ispat etmek içindir. Ve Anayasada belirtilen hak arama yollarından biri olan bağımsız mahkemelere başvuru yapıp gerekli sonuçları alabilirsiniz. Burası önemli: Açılan dava içeriği, borcunuzu ödemeyeceğinizi belirtme şeklinde değil; borcunuzu ödeyememe sebebi olarak mücbir sebep gösterdiğiniz halde, alacaklı kurumun sizin aleyhinize haciz, el koyma, ya da adli süreç başlatma gibi bir girişimde bulunulması sonucu var olan durumunuzun daha da kötüye gitmesine sebep olması gösterilmeli. Eğer mücbir sebep durumunuza neden olan üçüncü bir kurum ya da kişi varsa onu da davaya dahil edebilirsiniz. Bu konuda avukatlarınıza danışmanız yararınıza olacaktır.

Ceza ya da borçlar kanununda mücbir sebep adı altında bir alt başlık yoktur; fakat genel anlamda bir terim olarak kullanılmakta ve her konuda bu terimden yararlanılmaktadır. Hatta bu konuda hukukta şöyle bir örnek verilir:

Bir hayvan sizi kovaladı ve siz korunmak için özel bir evin kapısını kırarak, zorla içeri girdiniz. Burada haneye tecavüz söz konusu değildir. Olay kanıtlanırsa bir suç teşkil etmez. Çünkü kişinin elinde olan bir şey değildir. Ya da sel felaketi dolayısı ile bürosunun su basması sonucu, bütün evrakları imha olan bir vergi mükellefinin, evrak saklamaktan ya da usulsüz evrak imha ederek vergiden kaçma gibi bir durumla suçlanamayacağı gibi. Bununla ilgili Danıştay’ın 1994 tarihli ve vergi mükellefini haklı gösteren bir dava sonucu örnek gösterilebilir.

Kurumlara olan borçlarınızda mücbir sebepten dolayı esneklik tanınmazsa, o ilçenin tüketici hakem heyetine başvurup 14 gün içersinde sonuç alma ihtimaliniz vardır.

KAYNAK : http://www.kredihesabi.com/  –  İLGİLİ SAYFA